Şeriatı Kimler İstemez?



Malumunuz üzere bugün cuma namazında imam hutbede ticarette dürüstlük ve merhametten bahsetti. İslam’ın, her işimizde olduğu gibi ticarette de helal haram duyarlılığıyla hareket etmeyi, doğruluğu, dürüstlüğü ve merhameti şiar edinmeyi emrettiğine değindi. Malları batıl yollarla yemenin yasak oluşuyla ilgili ayeti kerimeyi okudu.[1]

Gündemde şu sıralar “şeriat” hakim olduğu için bu konuyla alakalı bir yazı yazmıştım. Hutbe sırasında yine aklıma bu konuyla alakalı bir soru geldi. Bir insan niçin insanlara iyiliği, güzelliği ve merhameti tavsiye eden bir şeriatı istemez? Daha doğrusu şeriatı kimler istemez?

İnsanların yıllarca biriktirdiği emeklerini çalan hırsızlar, insanların gerek cehaletinden gerek gafletinden doğan hatalarından ötürü insanı dolandıran dolandırıcılar, devleti hortumlayan, kamu malını -devletin malı deniz yemeyen keriz diyerek- yiyen alçaklar, yaşlı insanların emekli maaşına göz dikecek kadar aşağılık kapkaççılar ve daha niceleri istemez. Çünkü şeriat gelse bunların elini keser.

İnsanları öldüren, mafyalığa bürünen elini kolunu sallayarak sokakta gezinen katiller şeriat gelsin istemez. Çünkü şeriat gelse kısasa kısas uygulayacak.

Karısını (alenen) aldatan kocalar, kocasını (alenen) aldatan kadınlar, insanları tuzağına düşürüp pazarlayan kansızlar, sokaklarda eşcinsellik propagandası yapan affınıza sığınarak “velev ki ibn*yiz” diye pankart açan güruh şeriatı istemez. Çünkü şeriat gelse bunları ibrete alem olarak idam ile cezalandırır.

Faizle halkı sömüren para sahipleri, üretim yapmadan var olan parasını faize yatırarak parasına para katanlar, gariban halkı iyice fakirleştiren ama zenginleri her geçen gün biraz daha zenginleştiren kapitalist düzenin savunucuları şeriatı istemez. Malından fakirin hakkını esirgeyen, kendisini lüks içinde yaşarken aç yatan komşunun haline gülen dünyaperest şeriatı istemez. Çünkü şeriat gelse malından yılda (sadece) %2.5 luk cüz’i bir kısmı komşusuna verecek.

Sihirle büyü ile uğraşıp insanları kandıran karı ile kocanın arasını açan, insanların huzurunu kaçıran, güya hoca kılığına girip insanları taciz eden sahtekarlar, alçaklar, düzenbazlar şeriatı istemez. Çünkü şeriat gelse canları gidecek.

Alenen içki içen, teşvik eden, uyuşturucu madde kullanıp yaygınlaştıran, ülkede güven ortamını zedeleyen, çocuklarımızı zehirleyen adiler şeriatı istemez.

Liste daha uzatılabilir elbette. Bunlar mesele ile alakalı birkaç örnek sadece. Şeriat durduk yere insanları cezalandırmıyor. Ve bu kurallar alemlerin rabbi olan Allah’ın kurallarıdır. Hiç kimse Allah’tan daha merhametli değil, daha adil değil. Rabbimiz insanların haklarını, şeref ve haysiyetlerini muhafaza ediyor. Bu kurallar hakim olsa bir cana kıyılabilir mi? Hırsızlık artar mı mesela? Suçlar artar mı azalır mı siz söyleyin. Şeriatı kimlerin istemediği ortada. Bu suçları işleyen düzenlerini bozmak istemeyen fasıklar ve İslam düşmanı kafirler şeriatı istemez.

Demek ki şeriat lafını duyduklarında en çok öfkelenen kimseler bu cürümleri işleyen kimselerdir. Onların düşmanlıkları dine, dinin sahibinedir.

“Ey inananlar, birbirinizi bırakıp da başkalarını dost edinmeye kalkışmayın. Onlar, size zarar vermekten, kötülükte bulunmaktan geri kalmazlar, sizin zahmete düşmenizi dilerler. Düşmanlıkları, ağızlarından dökülen sözlerden açıkça belli olur, yüreklerinde gizledikleri düşmanlıksa daha da büyüktür.”[2]

 

 15.09.2023



[1] Nisa Suresi 29

[2] Ali İmran 118

*

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski