Göz Nuru, Dinin Direği Namaz

                
Bir bina inşa ederken mühendis ve mimarların toplanıp da şöyle bir konuşma yaptığını hayal edebiliyor musunuz? Kolonları dikersek iyi olur ama dikmezsek de bir şey olmaz. Hiçbir teknik bilgiye sahip olmadan bu şekilde binanın daha inşaatı bitmeden yıkılacağını öngörebiliriz değil mi? Bugün Müslümanlarının yok sayılamayacak derece de bir kısmı namaz kılmıyor. Konusu açıldığında kılmak istiyorum ama diyor ve amaların önü arkası kesilmiyor. Oysa namaz böyle bir şey değildir. Kılsak iyi olur ama kılmazsak da Allah affeder, bende fakirlere yardımcı oluyorum. Bende kul hakkı yemiyorum…

                Peygamber sav bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyorlar: “İşin başı İslâm, direği namaz, doruğu cihaddır.” Bizler tabiri caiz ise İslam’ı seçerek Müslüman olmayı kabul ederek bir bina inşasına başlıyor. Binanın temelini atıyoruz. Bu binanın direkleri, taşıyıcı kolonları ise namazdır. Namaz olmadan bu binayı inşa edemeyiz ki doruğu olan cihada nasıl erişelim. Namazlarımız, maneviyatımız kuvvetli olmalı ki Allah yolunda fedakarlık yapabilecek güç ve takati kendimizde bulabilelim. Maneviyatımız, Allah teala ile olan muhabbetimiz güçlü olmadığı sürece en ufak imtihanda en ufak bir depremde yıkılıp gider binamız. Ne diyor şair:
“Televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslümanda değil cihad etmek, acaba kalkıp bir farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?”
                Muhallebi kıvamında insanlar olduk maalesef. Tembellik, uyuşukluk içimize işledi. O kadar yatmaya alıştık ki bu tutum ibadetlerimize dine bakış açımıza yansıdı. Ramazan hocanın dediği gibi,
“Oturan bir ümmet yürüyen bir paygamberi anlayamaz.”
                Anladığını sanır ama anlayamaz. Ki yatan bir ümmet koşan bir peygamberi hiç anlayamaz. Bakınız peygamber efendimizin (sav) hayatında namaz nasıl bir yerdeydi. Peygamberimize (sav) gece namazı her daim farz idi. Rabbimiz geceleyin kalkıp namaz ile hemhal olmasını kendisine ağır bir sorumluluk vereceğini ifade ediyor. Demek ki gündüzleri mücahid olabilmek için geleri abid olmak gerekiyor. Bu dünya hayatındaki imtihanları başarıyla geçebilmek için Rabbimiz ile kuvvetli bir bağ gerekiyor. Peygamber (sav) rahmet peygamberi olduğu herkesin dilindedir. Kendisine türlü zulmü yapanları affetmiş onları bağışlamıştır. Kendisinden sonra gelecek ümmeti için endişelenmiş hayır dualarda bulunmuştur. Hayatında sayılı beddua etmiştir. Bunlardan biriyse hendek savaşında ikindi namazını kılamadıkları için müşriklere yaptığı bedduadır. Peygamberimiz (sav) ve ashabı savaşta dahi namazı ihmal etmeyen namazla dinlenen, namazla moral bulunan, namazla güç ve kuvvet kazanan kimselerdi. Ama ne kadar acı ki bugün bir Müslüman,
namaz kılıyor musun? Sorusuna muhatap kalıyor.

                Dün gece internette yaşlı bir hocanın videosuna denk geldim. Sabah namazına kalk(a)madıysan ne bu halin? Nasıl gülüp eğleniyorsun diyordu? Öl sen öl daha iyi. Namazı terketmek de ne demektir? Öyle içten söylüyordu ki…

                En son kaçırdığımız namaz için ne kadar üzüldük. Belki 5 lira kaybetsek daha çok üzülürdük. 50 lira kaybetsek dönüp durur arardık. 200 lira kaybetsek sağa sola sorar, bakmadık yer bırakmazdık. 1000 lira kaybetsek hatrımıza geldikçe üzülür canımızı sıkardık. Uykularımız kaçardı rüyamıza girerdi belki. İmanımız, namazımız 5 lira kadar da mı değersiz? 1000 liramızı kaybedercesine kaybettiğimiz kaçırdığımız o namazlarımızı aradık mı? Kaçırdığımız bir namaz bizi bir nebze efkarlandırdı mı?

                Namazlarımızda bir sıkıntı varsa bu bizi endişelendirmelidir. Çünkü rabbimiz ayeti kerimede; Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir. Buyuruyor. Demek ki namaz bize ağır geliyorsa rabbimize olan sevgimizde ona olan saygımızda eksiklikler var demektir. Bu bizi düşündürmelidir. Gerçekten rabbimizi seviyor muyuz sorgulatmalıdır. Eğer gerçekten rabbimizi seviyor ona derinden saygı duyuyor olsaydık namaz bize ağır gelmezdi. Onunla rahatlar onunla sükûnet bulurduk.

Bu ayet bizlere bir de yol gösteriyor. Eğer namazlarımızı ve diğer ibadetlerimizi hakkıyla yapmak istiyorsak, Rabbimizden cennete giden yolu bizlere kolaylaştırmasını istiyorsak, namaz gibi bir ibadetin bize zevk ve huzur vermesini istiyorsak, Rabbimize derinden saygı duymak, onu gerçekten sevmeliyiz. O zaman namazda, cihatta kolaylaşır. Rabbim kendisini seven, kendisinin de sevdiği kullardan olmayı cümlemize nasip eylesin.

16.10.2021


*

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski